TÜRKİYE MUHARİP GAZİLER DERNEĞİ HATAY ŞUBE BAŞKANI Mehmet Ramiz BAKIR: Konuşmasında "19 EYLÜL GAZİLER GÜNÜMÜZÜ" ulus olma bilincini özümseyerek, biz gazilerle bir araya gelen sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum…
Konuşmama başlarken, zaferlerle taçlandırarak, bu aziz vatanı bizlere armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere tüm aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş gazilerimizi rahmetle, şükranla anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyorum.
Ruhları şad olsun.
Sayın Valim,
Saygıdeğer hazırun,
Her zerresi şehit kanıyla yoğrulu olan bu güzel vatanımızı işgale kalkışan namert düşmana hak ettiği dersin verilmesi yolunda milli mücadele meşalesini yakan ve milletçe bir yumruk olmamızı sağlayan Büyük Komutan, Eşsiz Devlet Adamı ve Deha Timsali Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ e TBMM tarafından 19 EYLÜL 1921 Gün ve 153 Sayılı Kanunla “GAZİLİK” unvanı ve “MAREŞALLİK” rütbesinin verildiği bu müstesna Günü, 1984'ten itibaren milletçe "GAZİLER GÜNÜ" olarak kutlamaktayiz.
* Bugün, küresel güçlerin; ekonomik, siyasi ve sinsi oyunlarını kahraman Türk milletine asla dayatamayacaklarının, daima Mustafa Kemal kararlılığı gösterileceğinin onurlu günüdür...
* Bugün, Gazi Mustafa Kemal'in askerlerinin, daima ve her koşulda nöbette olduğunu dünyaya haykırma günüdür...
* Bugün, ALBAYRAĞİN İNMEYECEĞİNİN, okunan Ezanlarin dinmeyeceginin bir kere daha hatırlatma günüdür.
Sayın Valim,
Saygıdeğer hazırun...
"Vurulunca değil; unutulunca ölürüm” diyen Aziz şehitlerimizin manevi huzurunda, dahili ve harici ihanet odaklarına, gazilik onurunu taşıyan olarak bir kere daha diyorum ki;
En zor ve en imkansız koşullarda dahi; azmini ve inancını koruyan Kahraman Türk Milletinin;
Bu bayrak ve vatan yolunda, süngünün ucunda, merminin vızıltısında, torpilin, torpidonun, bombanın dehşetinde geri adım atmadığı, atmayacağı unutulmasın..!!
Biz ki, bu günlere, yaşamak ve ölmek arasında, "ölürsek şehitiz, kalırsak Gazi" düsturunu ıspat ederek geldik... Aziz vatanımıza namustur, anadır, bacıdır; candır, canandır deyip bu inancı korkusuzca ve özgürce koruyarak geldik..!
Ölüm bizi, ıssız dağ başlarında korkutacağını sanıyordu. Ama aziz vatanımızın tarifsiz sevdasıyla ölüm korkusunu sildik. ulusumuzu düşündük, acıyı unuttuk...!
Öyle anlar yaşadık ki;
Kollarımız arasında şehit düşen arkadaşlarımızı kucakladık, bağrımıza bastık, canımızdan can vermeye çalıştık... Onlara ruhumuzu kefen yaparcasına sarılırken, gözyaşlarımızı tutamadık..!!
Sadece ölüme karşı zamanı durduramadık..... Ve nice ela, mavi, kömür karası gözleri ellerimizle kapattık vatan toprağına emanet eyledik...
Sayın Valim,
Saygıdeğer hazırun...
Barışın, kardeşliğin güzelliğini, hazzını ve onurunu birlikte yaşarken;
İnatla kan ve barut kokularında ısrar eden, kokuşmuş küresel zihniyete bir kere daha seslenmek istiyorum:
Büyük deha, eşsiz komutan, müstesna devlet lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "YURTTA SULH, CİHANDA SULH" ilkesini içselleştirerek, barış, kardeşlik, huzur, refah, güven ve sevgi ikliminde yaşamak varken; Israrla ve inatla, çözümü savaşta, kıyımda, zulümde ve acıda aramanızın haklı izahı olabilir mi..!!??
En düşündürücü ve en ayıplı yanınız ise, bunca hoyratlıklarınıza rağmen, halen İNSAN hakları, çağdaşlık ve medeniyet nutukları atmanızdır..??!!
Bu ise açık ifadeyle çifte standarttır.. Entrikadır..!!
Bu kafayla, sakın ola, “ZORUNLU OLMADIKÇA SAVAŞ BİR CİNAYETTİR.” diyen yüce Atatürk’ün bu evrensel barış çağrısını anlamazdan gelip, Bizans oyunlarınızı tekrarlamaya kalkışmayın..!! Bilesiniz ki, Yüce Türk Milleti, Mustafa Kemal Atatürk’ünsarsılmaz kararlılığını göstermekten tereddüt etmez..!!
Sözlerimi Noktalarken, bu bayrak, bu vatan ve bu millet yolunda can feda eylemiş; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere tüm aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş gazilerimizi rahmetle, şükranla anıyor, manevi huzurlarında tazimle ve saygıyla eğiliyorum.
RUHLARI ŞADOLSUN...
Beni sabırla ve dikkatle dinleme anlayışı gösterdiğiniz için tekraren teşekkür ediyor, Saygılar sunuyorum.
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE..!